Uygur Hareketi Genel Direktörü Rushan Abbas, Çin Kongre Yönetim Komisyonu (CECC) ile yuvarlak masa toplantısına katıldı.

 

 

 

 

 

 

 

Uygur Hareketi Genel Direktörü Rushan Abbas, Çin Kongre Yönetim Komisyonu (CECC) ile yuvarlak masa toplantısına katıldı. Toplantıda “Küresel Tedarik Zincirleri, Zorla Çalıştirma ve Sincan Uygur Özerk Bölgesi” konuları ele alındı. Yuvarlak masa üyeleri Çin’in ABD ve Avrupa gibi demokrasiyle yönetilen  bölgelerde dahil olmak üzere küresel pazarlara ihraç ettigi malları üretmek için Uygurları, Kazakları, Kırgızları ve diğer Türk Müslümanlarıni zorla çalıştırdigi üretim sistemini tartıştı.

Bu panel  Rushan Abbas, İşçi Hakları Konsorsiyumu Genel Müdürü Scott Nova, Adil İşçi Sendikası Genel Müdürü ve Katılım Direktörü Shelly Han ve Dayanışma Merkezi Hukuk kuralı Direktörü Jeffrey Vogt’ tan oluşan güçlü ve dinamik bir paneldi.

CECC Başkanı Temsilci James P. McGovern, CECC eşbaşkanı Senatör Marco Rubio, zorla çalıştırılarak üretilen malların Uygur bölgesinden ABD pazarlarına ithal edilmesiyle ilgili endişelerini ele alan yeni iki partili ve iki meclisli yasayı tanıttı. Bu yasa, ABD’li milletvekilleri tarafından attigi, Çin’in Uygurlara uyguladigi insan hakları ihlallerine karşı mücadelede kritik bir adımdır.

Bir yasa olarak kabul edildiği takdirde ithalatçıların ABD hükümetinden, ABD pazarına ithal edilen malların Uygur bölgesinden zorla çalıştırma yoluyla tedarik edilmediğinin kanıtı olarak işlev görecek belgeleri almasını gerektirecektir. Senatör Rubio ve Temsilcisi McGovern, Çin’in insan hakları ihlalini şiddetle kınadılar ve ticari sektörde derhal değişiklik yapılması gerektiğini vurguladılar.

Yani bu demek oluyor ki özellikle sirketlerin tum isletmelerin XUAR bolgesinde uretilen urunleri alislarini tamamen durdurmaları gereklidir. Çünkü XUAR bolgesindeki Uygurlar zorla, kendi istekleri dışında köle gibi, fabrikalarda çalıştırılmaktir.

Uygurlarin bu durumu ile ilgili degerlendirme calismalari yapilirken teknik olarak bir durum tespiti  yapilmis, lakin CECC, altini cizerek bu aciklamalarin dogruluk payinin olmadigini vurguluyor, çünkü XUAR bölgesi hassasiyetle korunulup calistirilan Uygurlar kameralarla izlenmekte, ve Uygurlarin calistigi bu dehşet verici şartlarda titizlikle gizlenmektedir. Kısacası Cin tarafindan yapilan durum değerlendirme tamamen gercek disidir.

Ve ne yazık ki, hileli durum tespiti nedeniyle, birçok batili firma ve buyuk markalar Çin’de uretilen urunlerinin veya sagladiklari hammaddelerin Uygurlarin hangi şartlar altinda Çin’li ureticiler tarafindan çalistirildigi hakkinda bir bilgimiz yoktur.

Bu nedenle bu kanunun yaratılmasında sergilenen bu iki partili birliktelik ki özellikle Amerika Birleşik Devletleri gibi önde gelen bir güçten sergileniyor olmasi Çin hükümetinin uyguladigi soykırımla mücadelede vazgeçilmezdir.

Kongre üyesi Tom Suozzi, “Uygur Zorunlu İşgücü Önleme Yasası çok önemli, Çin hükümetini durdurmanin tek yolunun onlarin bu mallari zorla calistirma yoluyla pazarlarimiza ihrac etmelerini engellememizdir” diyerek bu yasaların öneminin altını çizdi.

Çin’in üretim malları için köle emeği kullanımı, Nike, Costco, Calvin Klein, GAP, L.L. Bean ve H&M gibi tanınmış şirketleri ve markalari da İnsan Haklari İhlalinde Cin’in suc ortagi haline getiriyor. Panel tartışması sırasında Rushan Abbas şöyle dedi: “Ablam Gulshan Abbas Çin tarafından alikondugunda,  onu ararken Amerikali firmalarinin ablamin alikonmasina ortak olduklarini fark edecegim hic aklima gelmemisti” dedi. Rushan son olarak taninmis sirket sahiplerine dönerek “Siz bir doktorun tekstil isçisine cevrildigi bir ulkede, bu suça dahil misiniz?” diye sordu.

Yuvarlak masa toplantisinin videosunu CECC’nin YouTube kanalında bulabilirsiniz.