Dünya çocuklar gününde, Uygur çocukları hatırlayalım!

Iletışımcontact@old.campaignforuyghurs.org
www.campaignforuyghurs.org

Uygur Hareketi, her yıl 20 Kasım’da anılan Dünya Çocuk Günü vesilesi ile bütün toplumları Doğu Türkistan’da anne ve babalarından koparılan Müslüman Uygur, Kazak, Kırgız ve diğer Türk topluluklarının çocuklarını hatırlamaya çağırdı. Dünya Çocuk Günü vesilesi ile basın açıklaması yapan Uygur Hareketi, 500 binden fazla çocuğun Çin Komünist Rejimi tarafından alınarak komünist doktrinle yetiştirilmek üzere götürüldüğüne dikkat çekti.

Uygur Hareketi Direktörü Rushan Abbas, “Her bir Uygur’un kalbine kazınmış olan bu acımasız gerçekliğin oluşturduğu duygusal ve ruhsal etkisinin diğer insanlar tarafından görülmesi gerekiyor” dedi. Abbas, Birleşmiş Milletler, küresel insan hakları söyleminin Çin tarafından manipüle edilmesine izin vermeye devam ederken Doğu Türkistan’daki Müslüman Uygur çocukların Komünist rejim tarafından sosyal bir deneyde obje haline getirilirken aileler psikolojik işkence uygulandığını kaydetti. Abbas, Çin Komünist rejiminin acımasız şekilde bu soykırımı gerçekleştirirken sinsi bir şekilde Çocuk Hakları Sözleşmesi’ne vurguladı.

Uygur Hareketi geçtiğimiz günlerde Türkiye’ye bir inceleme gezisinin gerçekleştirildiği de duyuruldu. Hareketin İcra Kurulu Başkanı Rushan Abbas ve çalışma ekibi orada anne ve babaları Çin tarafından alıkonulmuş ve şu anda orada zor şartlar altındaki Uygur gençler ve çocuklarla da görüştü. Abbas, oradaki incelemeleri ile ilgili olarak, “Çocukların gözlerinde çekilen acıyı görmek ve orada yaşanan soykırım gerçeğini bir kez daha hatırlamak çok zor. O çocuklar, normal şartlarda taşınması mümkün olmayan bu kadar büyük acıları omuzlamak zorunda kaldı ve bütün yaşanan felaketlere katlanmıştır. Bütün bu kötülüğün sebebi kim? Tüm insanlığın düşmanı olan Çin Komünist Partisi” değerlendirmesini yaptıürkiye’deki inceleme sırasında Abbas’a eşlik eden Uygur Hareketi İletişim Direktörü Julie Millsap da sosyal medya üzerinden “Hayatlarının en heyecanlı ve hareketli olması gereken zamanda, 17-18 yaşlarındaki gençlerin yaşadıkları ümitsizlik ve çaresizliği gördükten sonra yaşadığım üzüntüyü nasıl dile getireceğimi bilemiyorum. Daha iyisini yapmalıyım, hepimiz yapmalıyız” ifadelerini kullandı.

Uygur hareketi yöneticileri, hem çocukları ile bir araya gelememenin büyük üzüntüsü içinde olan aileler hem de anne ve babasına kavuşmaları zor görünen çocukları, görüp onların seslerin duyduklarını ve acılarını hissettiklerini belirterek, ”Biz sizler anlatılması mümkün olmayan bu acıların sona ermesi için mücadelemizden hiçbir zaman vazgeçmeyeceğiz” vurgusunu yaptı. Dünya Çocuk gününün, uluslararası toplumun bu gerçekleri görmesi açısından fırsat olması gerektiği dile getirilen açıklamada, “Dünya, Çin rejiminin yarattığı bu dehşeti görmezden gelmeye devam ederken kutlanacak bir şey olmadığının farkına varmalı. Bu bir politik konu değildir, eğer bizler dur demezsek, bu çocukların acısı ve ıstırabıdır ve bu korkunç bir geleceği göstermektedir” uyarısı yapıldı.