“ÇİN, NAZİLERDEN SONRA DÜNYANIN EN BÜYÜK TOPLAMA KAMPLARINI KURDU”

Uygur Hareketi, Doğu Türkistan’da Çin yönetiminin işlediği insan hakları ihlallerine yönelik yeni ayrıntıları içeren bir duyuru yayımladı.

Uygur Hareketinin 27 Ağustos 2020 tarihinde yayımladığı basın açıklamasında, Çin Komünist Partisinin Doğu Türkistan’da Müslüman Uygur, Kazak ve diğer Türk topluluklarına karşı işlediği soykırıma dair dikkat çeken açıklamalar yer aldı.

II. DÜNYA SAVAŞI’NDAN BU YANA EN BÜYÜK TOPLAMA KAMPI

Duyuruda, “Bütün dünyaya kamplardaki serbest bıraktık diye gerçek dışı açıklama yapan Çinli yetkilelilerin tam tersine Uygurlar için inşa ettiği kampları büyüttüğü ve yenilerini yaptığı tespit edildi. Sadece bir yerde 10 bin kişinin kalacağı kamplar yapıldı. Araştırmayı yapan Buzzfeeds gazetesi, ‘2. Dünya savaşından beri inşa edilen en büyük toplama kampı’ tespitini yaptı.” ifadeleri yer aldı.

TOPLAMA KAMPLARINA DAİR ARAŞTIRMA BULGULARI: SONUÇ ŞOK EDİCİ

Buzzfeeds gazetesinden Megha Rajagopalan’ın uydu görüntülerinden ve tanıklardan yola çıkarak Çin Komünist Partisi’nin Doğu Türkistan’da kurduğu toplama kamplarını araştırdığı kaydedilen duyuruda şu ifadelere yer verildi:

“Rajagopalan araştırmasında şok edici detaylara ulaştı. Komünist Partisi yetkililerinin kamplarda kalan herkesin serbest bırakıldığı iddiasının tam tersine yenilerinin yapıldığını duyuran habere göre, eski okul, hastane, huzurevi gibi dev binaların bir çoğu toplama kamplarına dönüştürüldü. Özellikle 2016 yılından itibaren Uygurlar büyük gruplar halinde kamplara sürülmeye başlandı. ABD tarafından Uygulara karşı işlediği insanlık dışı suçlar nedeniyle yaptırım uygulanan Chen Quanguo’nun parti sekreteri olması ile birlikte baskı daha da arttı. Parti yetkilileri binlerce Uygur’u kampa dönüştürülen eski okul ve benzeri kamu binalarına yerleştirdi. 2018 yılından sonra da bu binalar küçük gelmeye başlayınca daha büyük binalar, yüksek duvarlar, ağır güvenlik kontrolleri ve gözetleme sistemleri ile inşa edilmeye başlandı. Hatta uydu görüntüleri son 6 ayda bile yeni binaların inşa edildiğini gösterdi. Kamplarda kalanların köle olarak çalıştırılması için de bu binaların çevresine dev fabrikalar kuruldu. Bazı bölgelerde kamp fabrika inşaatlarının son aylarda yapıldığı tespit deldi.

UYDU GÖRÜNTÜLERİNDEN YARARLANILARAK ELDE EDİLDİ

268 yeni kompleksin yakın zamanda inşa edildiğini duyuran gazete, bu kamplardan 92 tanesinin varlığı hükumet kaynakları, akademik araştırmalar ve gazeteciler tarafından da doğrulandı. Diğer kamplar ise ağırlıklı olarak uydu görüntülerinden yararlanırak tespit edildi. Örneğin 121 kamptaki gözetleme kuleleri net bir şekilde görülüyordu. Haberde mimarların da desteği ile binalar incelendi ve bazı binaların neredeyse 10 bin kişilik kapasitede olduğu ortaya çıktı. Özellikle yeni yapılan binaların tamanen yüksek güvenlik sistemleri, yüksek duvarlar arasındaki dar koridorlar, içeriye yeterince ışık girmesini engelleyen daracık pencereler, birbirleri ile bağlantılı uzun koridorlari hapishane olarak kullanıldığı tespit edildi. 2017 yılında eski ve yeni devlet binaları kullanılırken 2018’den günümüze kadar sürekli yenileri yapıldı.”

32 BİN KİŞİLİK KAMPA DÖNÜŞTÜRÜLDÜ

Duyuruda, İngiliz yayın kanalı BBC ve Reuters haber ajansı tarafından ziyaret edilen Urumçi yakınlarında Dabancheng ilçesinde inşa edilen kampın devasa büyüklükte inşa edildiğine değinilirken, “2018 yılında 32 bin kişilik kapasitesi bulunan kamp daha da genişletildi ve ilave 10 bin kişi daha konulacak hale getirildi. 2 kilometre uzunluktaki bir alana kurulan kamp geçen yıl daha da genişletildi, neredeyse New York’taki Central Park’ın yarısı büyüklüğüne ulaştı.” ifadelerine dikkat çekildi.

Hem toplama kampları hem de hapishane binalarının birbirlerine benzer şekilde kurulduğu aktarılan duyuruda, bu dev toplama kampları ve hapishanelerde kalanlarla birlikte Doğu Türkistan’da mahkum sayısının çarpıcı bir şekilde arttığı kaydedildi.

DOĞU TÜRKİSTANLI YAŞAYAN YÜZDE 2, MAHKUM ORANI İSE YÜZDE 21

Duyuruda kaydedilen bilgilere şu ifadeler eklendi:

“Doğu Türkistan’da yaşayanların oranı Çin’in tamamı dikkate alındığında yüzde 2 iken, mahkum oranı yüzde 21 oldu. Gazete konu hakkında Çin konlosolusluğuna başvurduğunda Komünist Partisi’nin standart propagandası ile karşılaştı, ‘Doğu Türkistan’da insan hakları ihlalleri yok, terörizm ve ayrılıkçılarla savaş var’ denildi. Komünist Parti bugüne kadar bu toplama kamplarını sözde eğitim merkezleri adıyla dünyaya duyurmaya devam etti.

AKIL ALMAZ, İNSANLIK DIŞI İŞKENCELER

Ancak kamplarda kalanların anlattıkları gerçeklerin tamamen farklı olduğunu gösterdi. Gazetenin röporaj yaptığı isimlerden Zhenishan Berdibek, ‘İnsanlar korkunç yerlerde kalıyor’ dedi. Özellikle genç yaşta kamplara sürülenlerin baskılara dayanamadığını bazılarının gözlerinin önünde sürüklerenek hücrelere atıldığını aktararak, ‘Orada ölmek istedim’ dedi. Kamplarda kalanlar işkence, açlık, küçücük odalarda onlarcasının tutulması, zorla doğum kontrolü gibi insanlık dışı muameleler yapıldı. Beyin yıkama faaliyetleri kapsamında sadece çince konuşulmasına izin verildi ve televizyonlardan sürekli komünist propaganda seyrettirildi. Kamplarda kalanlar fabrikalarda hiç bir ücret verilmeden köle gibi çalıştırıldı.

DOĞU TÜRKİSTAN’DAKİ DURUMUN DÜNYADAKİ BENZERLERİ

Nottingham Üniversitesi’nden Çin’de İslam tarihi konusunda çalışmalar yapan Rain Thum, ‘Doğu Türkistan’daki tutuklama ve asimilasyon programları, Amerika’daki kolonyal soykırımların genel mantığına, Güney Afrika’daki apartheid’in resmileştirilmiş ırkçılığına, Almanya’nın toplama kamplarının endüstriyel ölçekteki haline ve Kuzey Kore’deki polis devletinin günlük hayatına benziyor’ değerlendirmesini yaptı.

Kaynak: QHA